İlaçlama yapıyor musunuz? Hangi ilaçları kullanıyorsunuz?
Sertifikalarınız ya da analiz raporlarınız var mı, güncel mi?
Bizim amacımız kimyasal kullanmadan ve verimi gözetmeden önden tedbirimizi alarak ürün yetiştirmek?. Örneğin; kullanılan sarı yapışkan tuzaklar böcekleri çekerek yapışıp orada kalmasını sağlar ve böylece kimyasal kullanmaya gerek kalmadan üretim yapılır. Fungusit denilen (bakteri, virüs vb.) hastalıklarda ise problemli bitkiler ortamdan derhal uzaklaştırılır, çünkü kimyasal ilaç kullanımında dahi bu hastalıkların çözümüde yoktur. Tüm bunlara rağmen ilaçlama yapılması gerekirse aldığımız önlemler bunu minimum seviyede gerçekleştirmemize olanak sağlıyor. Biz domateslerimizi yolda olgunlaştırmıyoruz. Sipariş geldiğinde hasat edilecek durumda olan, hiç ilaç kalıntısı olmayan ya da hiç ilaçlanmamış mahsulleri sizlere gönderiyoruz. Düzenli yaptırdığımız analiz sonuçları ve iyi tarım sertifikalarımızı görmek için aşağıya göz atabilirsiniz. Minimum seviyede kullanılmasına ihtiyaç duyulan ilaçları da bu sayfada paylaşıyor ve düzenli olarak güncelliyoruz.
Hasanbey Çiftliği doğal yollarla, herkesin ulaşabileceği, herkesin doğal beslenebileceği bir üretim yapmayı amaçlıyor. Bildiğiniz gibi ülkemizde bahçesinde ürün yetiştirenlerin neredeyse tamamı ilaç kullanıyorlar ve maalesef burada bir denetim yok. Biz bu projeyle Anadolu'daki çiftçilerimizin de bilinçlenmesi ve ürünlerini doğrudan sizlere ulaştırabilmesinin önünü açmayı, yol göstermeyi hedefliyoruz. Eğer aklınıza takılan sorular olursa bizlere 0232 641 86 66 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.
Sizleri çiftliğimizde misafir etmeyi de çok isteriz.
Ürünleriniz organik mi? Doğal ile organik arasındaki fark nedir?
Türkiye’de tam anlamıyla organik tarım yapmak organik tarımın kriterleri nedeniyle mümkün olmadığna inanıyoruz. Çok sınırlı miktarda üretim ile kişisel olarak belki belirli ürünler üretilebilir ancak burada bile tüm şartların sağlanması çok güç. Biz ürünlerimize organik demek istemiyoruz. Halkımızda ise sağlıklı ürünün organik olduğuna dair bir algı var ama bu konuda da sizleri bilinçlendirmek istiyoruz. Biz doğal, sağlıklı, kimyasal kalıntı bulunmayan kusursuz iyi tarım şartlarında ürünler üretiyoruz. Böceklerle biyolojik mücadele ediyor, bombus arılarıyla ürünlerin döllenmesini sağlıyoruz.Hasanbey Çiftliği organik tarım yapmıyor. Seralarında kontrollü tarım yapıyor. Türkiye’de yiyebileceğiniz en lezzetli ve sağlıklı domatesleri bizden alabileceğinizden şüpheniz olmasın. Ege üniversitesi tarafından ürünlerimizin bütün vitamin tahlilleri yapılmaktadır.
Yöre sakinleriyle, çiftçilerle birlikte üretiyoruz. İstihdam sağlıyor ve özel şartlar sunuyoruz. Tüm çalışan ekibimizin çiftliğe ulaşımı ve temel ihtiyaçları yine çiftlik tarafından sağlanıyor.
Ürünlerimizde kızartma işlemi uygulamıyoruz çünkü ürünler yolda büyümüyor. Dalından koparak geliyor. Bir acelemiz yok. Vaktinden önce toplamıyoruz. Ticari bir kaygımız yok. Tek amacımız Türkiye’de herkesin bu sağlıklı ürünlere ulaşabilmesi...
Tohumlarınız yerli mi? Veya hibrit tohum ne demektir?
Çiftliğimizde öncelikle yerli tohumlarımız, bunun yanı sıra şili biber gibi yurtdışı menşeeli tohumlar da kullanıyoruz. Bu arada hibrit tohum konusundaki endişe ve yanlış bilinenler hakkında bilgi vermek istiyoruz. Hibrit tohumu gdo ile karıştırmayın lütfen. Hibrit tohum kavramı gdo ile kesinlikle aynı şey değildir. Ek olarak ülkemizde gdo’lu tohum üretimi mevzuat gereği yasaktır. Hibrit tohum doğada, insan müdahelesi olmadan da oluşan bir tohumdur. Ayrıca bir kez ürün veren bir tohum değildir. Kamuoyunda bu konu ile ilgili 'hibrit tohumlar kısırdır' gibi yanlış bir algı var. Hibrit tohumlardan elde edilen ürünlerden tohum alınır. Aynı zamanda onlardan tohum alıp üretim de yapılır. Ancak ürün kalitesi bir önceki üründen aldığınız neticeyi verememe söz konusu olabilir. Ya anneye ya da babaya doğru açılımlar söz konusu olacağından, üreticiler olarak böyle bir riskle karşı karşıya kalmamak için her yıl bu tohumları yenileriz. Bu yenileme ise mecbur kalındığından değil, daha iyi ürünler elde etmek için yapılır.
Başka bir deyişle, hibrit çeşitleri geliştirilirken Türkiye’nin değişik bölgelerindeki sebzelere ait tohumlar toplanır. Örneğin; Kemer patlıcan tohumu ve Aydın siyahı patlıcanının tohumları ekilir; fideler büyüyüp çiçek açtığında birinin erkek çiçeğine ait tozlar ile diğerinin dişi çiçeği elle tozlanır. Doğada tesadüfen karışan bu tozlar hibrit çeşitlerde ise elle, kontrollü olarak sağlanır.
Kendi fidelerimizi kendimiz yetiştiriyoruz. Yerli tohumlarımızın sürdürülebilirliğiyle iligli de ciddi bir araştırma geliştirme sürdürüyoruz. Kendi yerli tohum ambarımızı kurmak üzerine çalışıyoruz. Son olarak bilmenizi isteriz ki, çiftliğimizde geleneksel yöntemleri koruyarak, aynı zamanda gelişmiş teknolojiyle; köylümüzle, kendi topraklarımızda, kendi yetiştirdiğimiz fidelerle size en iyisini ve sağlıklısını ulaştırmak için çalışıyoruz.
Fiyatları Neye göre Belirliyorsunuz?
Ürünlerimizi size en iyi şekilde ulaştırmak için paketleme ve kargo gibi maliyetlerimiz var. Fiyatlarımızı daha da uygun hale getirmek için çalışıyoruz. Bu ek maliyetlerde dahil olmak üzere fiyatlarımızı zincir marketler ile aynı tutmaya özen gösteriyoruz.
Balınız "saf" mı? Analiz sonuçları nelerdir?
Çiftliğimizin saf çiçek balıyla ilgili Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK)
akreditesine sahip laboratuvar tarafından yapılmış analizlere göre:
• Balımızın Hambal/Protein oranı Türk Gıda Kodeksi'nde (TGK) belirtilmiş orandadır.
• C4 şeker oranı TGK'nde %7’dir; bizim ballarımızda ise %6.17 oranındadır.
• HMF (Hidroksi Metil Furfurol) miktarı sağlık açısından çok önemli bir kriterdir. HMF şekerler ile aminoasitlerin yüksek ısıda oluşturdukları kanserojenik etkili bileşiklerdir. TGK’nde bu değer 40 mg/kg’ken çiftliğimizin ballarında 2.2 mg/kg gibi çok düşük bir miktardadır.
• Ballarımızda Fruktoz/Glikoz oranı 1.1’dir. Bu oranın 1.2’nin üzerinde olan ballarda bekleme sırasında daha fazla kristalize olma ihtimali vardır.
• Prolin, balda baskın halde bulunan bir aminoasittir; arıların balı doğal ortamda üretip üretmediklerinin bir göstergesidir. Balımızda prolin miktarı 560 mg/kg’dır; TGK’ndeki değer ise 300 mg/kg’dır.
• Balın doğallığı konusunda önemli bir kriter de diastaz sayısıdır; diastaz arıların doğal olarak ürettikleri enzimdir. Bu enzimin fazla olması balın tazeliğinin göstergesidir. TGK’nde bu değer 8, Hasanbey Çiftliği ballarında 22.9’dur.
• Balda elektrik iletkenliği mineral değerlerin oranına bağlı olarak artar veya azalır. TGK'nde balda elektrik iletkenliği 0.8ms/cm olmasına rağmen; çiftliğimizin ballarında 1.058 ms/cm’dir.
• Balda asitliğin sınırı TGK'nde 50 mg/kg’ken çiftliğimizin ballarında 27 mg/kg’dır. Ek olarak; balda asitlik artışı ürünün depolama koşullarının uygun olmadığının bir göstergesidir.
Özetle; balımızın tüm analizleri yapılmıştır ve bu sonuçlara göre güvenle tüketebilirsiniz. Afiyet olsun.